Yazar Kağan Keskin
Sanatçı Profili
1984 Bursa doğumluyum. Aslen Artvinliyim. Bir yanım da İstanbullu. Özellikle belirtiyorum çünkü bu şehirlerin kalbimdeki yeri apayrı. Bursa çocukluğum demek. Artvin damarlarımdaki Karadeniz, hamurumdaki maya, su gibi. İstanbul ise tek kelimeyle aşk. Evli ve bir çocuk babasıyım. Ben de tüm erkekler gibi baba olduğumda büyüdüm. Çocukluk hayalim olan uçakların gölgesini kovalarken, kendimi uçak teknisyenliği bölümünü okurken buldum. Sanatla olan ilk buluşmamız da bu döneme denk geldi. Bir arkadaş ortamında ilk kez dinlediğim klasik gitardan çıkan tınılara tutuldum. Çok geçmeden uzvum gibi taşıdığım bir gitarım vardı. Yetinmeyip gençliğin verdiği enerjiyle kendimi tiyatroya vurdum. Sahnenin tozu, damağımda şeker gibiydi. Sonra bir kez katıldığım izci kampıyla tüm sevdam doğa oldu. Artık ağaçlar, dereler ve kuşlar hayalimdeki resmin parçalarıydı. Belki hepsi bir arayıştı, ya da hepsi beni arıyordu. Sonuçta bana kattıkları çok şey oldu. Ama ben kendimi yazmakta buldum. Küçüklükten beri zihnimde mırıldandığım kelimeleri, cümleleri, beyaz kağıtlara karalamaya, oradan oraya savrulduğum bu dönemde başladım. Uzun süre şiirler yazdım. Yazdığım şiirleri de besteledim. Fakat ilk uzun soluklu yazım, 2019 yılında başladığım Sır adlı romanım oldu. Bu romanımı yazarken insanın hayal gücüne sınır koymaması gerektiğini keşfettim. Her insan ömrünü bir yol üzerinde yürüyerek geçirir. Kimi yolun farkında dahi değildir. Kimi ise yola aşık olur. Şimdi ikinci romanımı yazıyorum. Yarın inşallah üçüncüsünü. Zaman en büyük düşmanım. Gerisi biraz mürekkep, birkaç sayfa kağıt. Bedenim fani kelimeler gibi, ruhum ise ebedi bir kalem.
Kağan Keskin